İYİ HİSSET

18 Nisan 2025

Yavaş Yaşam Felsefesi: Daha Az Koşturup Daha Çok Anı Yaşamak

Günlük hayatınızın geneline baktığınızda sizce nasıl bir tempo hakim? Hızlı mı yoksa yavaş mı? Modern dünyanın aciliyet kültürü ve bol koşturmalı işleri arasında muhtemelen pek çoğumuz için yavaşlamak, imkansız gibi bir şey. Çünkü çoğumuz kısa zamanda daha fazla iş halletmek için mümkün olan en hızlı şekilde hareket ediyoruz, ister işte ister evde ister markette ya da spor salonunda, yer fark etmeksizin sürekli bir aceleci tavır içerisindeyiz. Peki ama bu kadar hız, zararlı değil mi? Hem de fazlasıyla.

Araştırmalar, devamlı hızlı bir tempoda yaşamanın, her şeyi aceleyle yapmanın, anda kalmayı başaramamanın hem fiziksel hem de zihinsel sağlık açısından zararlı olduğuna dikkat çekiyor. Ve yavaşlamanın bütüncül sağlığı iyileştirdiğini ortaya koyuyor. Peki ama bu kadar hızlı yaşamaya alışmışken yavaşlamayı nasıl başarabiliriz?

Yavaş yaşam (Slow Living) felsefesi nasıl benimsenir?

İlk adım olarak rutinlerinizi aceleye getirmemeyi öğrenerek başlayabilirsiniz. Güne sakin bir başlangıç yapmak, günün devamında da acelesiz, telaşsız bir şekilde hareket etmenizi sağlayabilir. Alarmı son dakikaya kadar erteleyip koştur koştur evden çıkmak gibi bir alışkanlığınız varsa daha yavaş yaşamak istiyorsanız bu alışkanlığınızı terk etmelisiniz. Hatta alarmınızı biraz daha erkene kurarak güne 15 dakika erken başlayabilir, daha sakin ve daha yavaş bir sabah rutini benimseyebilirsiniz.

Yemek saatleriniz adeta bir kaos ortamında geçiyorsa, yavaş yaşam felsefesini benimsemek için bu konuda da bir şeyler yapmalısınız. Mümkün olduğunca çevresel uyaranlardan uzak, özellikle bilgisayar, telefon, tablet gibi teknolojik araçlar olmadan yemek rutinlerinizi organize edebilirsiniz. Böylece anda kalarak yediklerinize ve içtiklerinize daha kolay odaklanabilir, gereksiz bir telaşın içinde olmadan yemek zamanlarınızı geçirebilirsiniz. İster tek başınıza ister ailenizle veya arkadaşlarınızla birlikte olun, yemek zamanlarını daha farkındalıkla geçirmek için birbirinize destek olabilirsiniz.

Tek seferde tek bir işe odaklanmayı alışkanlık haline getirin. Multitasking yani aynı anda birden fazla işle meşgul olmak, beyin ve zihin sağlığını olumsuz etkilediği gibi siz farkında olmadan temponuzu da yükseltiyor olabilir. Dolayısıyla monotasking yapmak yani tek seferde yalnızca bir işle ilgilenmek, yavaşlamanıza yardımcı olabilir.

Zamanı daha bilinçli kullanın. Gün içinde kendinize gereksiz yere zaman baskısı yapmamaya çalışın. Önceliklerinizi iyi belirleyin ve mutlaka mola zamanlarınız olsun. Örneğin, normal şartlarda 1 saat sürmesi gereken bir işi 20 dakikada bitirmeye çalışarak kendinizi zora sokmayın. Zamanınızı doğru şekilde bölün ve aralara mutlaka olası aksaklıklar için ek süreler ekleyin. Böylece bir iş ona yeterince zaman ayırmış olmanıza rağmen henüz bitmemiş olursa bu sürelerden faydalanarak kendinizi acele ettirmeden o işi sakin ve telaşsız bir şekilde tamamlayabilirsiniz.

Mindfulness pratiklerinden faydalanın. Meditasyon veya nefes egzersizleri yaparak anı yaşama yetinizi geliştirin. Günlük hayatta yaptığınız küçük eylemleri farkındalıkla gerçekleştirin. Örneğin kahvenizi içerken yalnızca kahveye odaklanın, onun sıcaklığına, tadına verin tüm odağınızı. Anda kalma becerinizi ne kadar geliştirirseniz yavaş yaşam felsefesini o kadar kolay benimseyebilirsiniz.

Son olarak çevrenizin ritmine aldanmayın; siz kendi ritminizi belirleyin ve ona sadık kalın. Özellikle büyük şehirlerde yaşıyorsanız sabah evden çıktığınız ilk anda, gün içinde, trafikte, iş çıkış saatinde etrafınızda yalnızca koşuşturan insanlar görebilirsiniz ve şehrin o hızlı temposu, sizi de içine çekmeye çalışabilir. Ama yapmanız gereken o hızın rüzgarına kapılmak değil; kendi ritminizi bulup o ritmde sakin ve telaşsız bir şekilde yaşamak. Göreceksiniz, kendi ritminizi bulduğunuzda yavaşlamak hem çok daha kolay hem de çok daha keyifli olacak.

Daha yavaş yaşamanın faydaları

Peki, daha yavaş yaşamak gerçekten yaşam kalitemiz üzerinde etkili mi? Bütüncül sağlığı hangi açılardan destekliyor? Daha yavaş yaşamanın, yani bilinçli, sakin ve acele etmeden bir yaşam tarzı benimsemenin bilimsel olarak kanıtlanmış pek çok faydası var ve emin olun tüm bu faydalar, sizi içinde bulunduğunuz o hızlı tempodan çıkmanız için teşvik edecek.

Hızlı bir tempoda yaşamak, stres hormonu olarak da bilinen kortizol düzeylerinin artmasına neden olurken daha yavaş bir yaşam felsefesini benimsemek kan basıncını azaltarak kortizol seviyelerinin düşmesine yardımcı oluyor. Yani hızlı yaşam, stresi tetiklerken yavaş yaşam stresi azaltıyor. Öte yandan, daha yavaş bir yaşam sürmek, hipokampus gibi beyin bölgelerini koruyarak bellek ve öğrenme yetilerini iyileştiriyor, beyin ve zihin sağlığını destekliyor.

Modern toplumlarda hızlı yaşamak, bir gereksinim gibi görülse de aslında herkesin kaçınması gereken olumsuz durumlardan bir tanesi. Kendinizi daha iyi hissetmek, sağlığınızı korumak, refah seviyenizi yükseltmek istiyorsanız siz de daha yavaş bir yaşam felsefesini benimsemek için bugünden ilk adımlarınızı atabilirsiniz.

Benzer Yazılar

Reservation Background

YETİŞKİN

2